4 Aralık 2012 Salı

KIRMIZI MASAL


Bir varmış, bir yokmuş... Evvel evvel zamanda, daha zaman nedir bilinmezken, Newton'un kafasına düşmeden elma bir el uzanmış ağaca. 'Yapma!' demeye kalmadan koparmış elmayı Havva... Kendi girdiği yetmezmiş gibi Adem'i de sokmuş günaha. Adem, "Cennet bahçesinde hanımefendi, mutfakta aşçı, yatakta da orospu" olmadığı için ilişkisine son verdiği Lilith'ten sonra itaatkar Havva'nın bu durumuna şaşırmış.
...derken...
Ordan başlayıp masallar, bugüne kadar gelmiş.
Kurtlarla dolu ormandan geçen kırmızı başlıklı teşhirci varmış mesela. Kırmızı; dişil, baştan çıkarıcı, suça yatkındır. Ormanlarda salınan küçük kız bütün bu günahları başında taşırmış.  Annesinin öğütlediği yoldan da çıkınca... Sormayın başına ne gelmiş. Kurtlar almış kırmızının kokusunu... hoooop! başlık düşmüş, erotizm görünmüş. Bir anda midedeki yerini almış. Ama... Bir kere yapmış bu hatayı ergen kız. Erkek kurtarıcı 'avcı' gelmiş elinde silahıyla kurtarmış kızı, temizlemiş namusu. Aman çocuğum! Giyme yaşına geldiysen kırmızı şapkayı; çıkma ananın yolundan! Anana da anasının öğrettiği o kutsal yoldan...
 Bir başka 'kadın olmamış kız' yine başka ormanların içinde bir cadının elinden almış elmayı Havva misali. Kıpkırmızı şehvetli bir elma... Kanmış cadının elmasına, 'bir ısırıktan ne çıkar' diyerek almış ağzına parlak kırmızıyı. Nereden bilecek bir ısırığın hayatına mal olacağını. Ama onun da çözümü varmış. Yakışıklı mı yakışıklı bir prens öpmüş kırmızı dudaklarından. Bir lokmayla ölen körpe kız bir prens öpücüğüyle hayata dönmüş.
Küçük kızını uyuturken anneler anlatmış Lilith'ten başlayan bu hikayeleri. Uyusun da büyüsün, büyüsün de seksi düşünmeyen kutsal kadınlara katılsın diye. Kırmızıdan uzak dursun, gösterilen yoldan çıkmasın da kurtlara yem olmasın diye. Her şey masallar gibi değil; olur a onu kurtaracak bir erkek bulunmazsa civarında, ne olur hali? Bu yüzden gökten 3 kırmızı elma düşer; biri bu yazıyı yazana, biri okuyanlara biri de bekareti kutsayan masallara...

Gülşah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder