8 Eylül 2011 Perşembe


VAR MIYDIN GERÇEKTEN?

Ekranda ışık yanıp sönmeye başlayınca bilgisayarın başında bulurdum kendimi… Ağzımla kulaklarım arasında köprü kurulur iyice yerleşirdim koltuğuma. Uzun bir gecenin başlangıcı demekti bu çünkü. Bir zamanlar…

Kalbim tuşlara dokunduğum hızla atardı, kalp atışlarım tuş sesleriyle karışırdı, aşk bu muydu? Bilmiyorum… Hiç tanımıyordum seni, ya da çok iyi tanıyordum ama senin anlattığın gibi… Sen miydin gerçekten? Kurabiyeyi çok sevdiğini söylemiştin hala çeşit çeşit kurabiye yapmayı öğreniyorum bir gün bu balkonda birlikte çaylarımızı yudumlarken yeriz umuduyla… Nasıl bir heyecandı bu bir daha hiç tatmadım…Varlığını hissetmek güzeldi, sabahlara kadar yazışırdık. Kendimi anlatırdım, kendini anlatırdın. Ne zordu bizimkisi, uzaktan kumandalı bir ilişki... Sanal dünyada yaşanan bir aşk.. Çok aşık olduklarını söyleyen ama hiç bir araya gelmeyen iki insan… Sahi niçin hiç bir araya gelmedik? Çok mu sahteydik ya da çok mu korkak? Bilgisayar ekranına bakıp aşk sözcükleri sıralamak kolaydı ama yüz yüze aşkla bakmak zordu... Gerçeklerle yüzleşmek kolay değildi ki, maskelerimize aşıktık biz; bizi ekran arkasında tutan buydu... Zırhımdı o ekran; dip boyası gelmiş saçlarım, günden güne artan kilolarım, çoğu zaman en paspal halimle otururdum koltuğuma. Cilalar öyle çıkarırdı o ekran beni karşına… Zırhımdı ekran, çünkü doğduğum günden itibaren aileme emanet edilmiş kutsal bekâretimi koruyordu… Gönülsüzce atılan iki imza iki de şahit yetiyordu cinselliği meşrulaştırmaya ama aşk yetmiyordu işte! Ne çok konuşmuştuk bunları. Ne de güzel düşünürdün sen. Sahi sen gerçek miydin? Tanıdığım kimseye benzemiyordun ya da tanıdığım herkesten bir şeyler vardı sende...


Parçaları bir araya getirip bir bütün oluştururdum zihnimde,

zihnimdeki sana bırakırdım kendimi… Koşulsuz teslimiyetti aşk benim için ve güven gerekirdi… Tanıdığıma inandığım ama hiç tanımadığım birine güvenmek, sevmek, sevdiğini zannetmek…

Siyah beyaz televizyonda sessiz film izlemek gibiydin benim için… Çizgilerin vardı yalnızca; ne sesin vardı ne de rengin.. Ekranın ardına sığınmak engel değil ki varlığını hissetmeye. Yokluğunun canımı bu kadar acıtacağını nerden bilebilirdim?

Aylardır yoksun... Gelirsin umuduyla ayrılmıyorum bilgisayar başından… Şimdi yoksun… Var mıydın gerçekten? Birbirimizi hiç görmeden tenin tenimi hissetmeden sadece yüreklerimizle büyük bir aşkı yaşadık mı? Olmasını istediğim kişi miydin ütopik bir düş mü? Yoksa gördüğüm güzel bir rüya mı? Var mıydın gerçekten? Bilmiyorum…

Dilşa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder